Çocuklar Cumhurbaşkanı'ndan Ne İstiyor

Çocuklar Cumhurbaşkanı'ndan Ne İstiyor

Bugün Konya’da 16 yaşında bir çocuk Cumhurbaşkanına hakaret suçunu işlediğinden bahisle yargılanıyor, Kubilay’ı anma toplantısında rüşvet ve yolsuzluk iddialarına değindiği için.

Aslında dindar bir gençlik yetiştirme isteğinden, çocukların ihtiyaçlarının karşılanması için iş ve gelire sahip olunmasına gerek olmayıp rızıklarının Tanrı tarafından karşılanacağından söz etmeliydi bir takım gerici yobaz tarafından hunharca katledilen Kubilay’ı anarken. Siyasi iktidarın ondan umduğu buydu.

Oysa daha bir hafta önce Cumhurbaşkanına hakaret suçunu işlediği iddia edilen şüpheliyi tutuklamaya sevketmeyen Cumhuriyet Savcısı Konya’dan Zonguldak’a geçici görevle gönderilmişti. Bu emsali görmezden gelmek çocuklar dahil hiç kimsenin unutmaması gereken bir uyarıydı.

Bir hafta önceki olaydan o çocuk ders almamıştı ama, savcı ve yargıçlar HSYK.nın uyarısından gerekli sonucu çıkarmışlar çoktan. Cumhurbaşkanına hakaret suçunun yargılaması TCK.nun 299/3. maddesi uyarınca Adalet Bakanının iznine bağlıydı. Belki de kovuşturulmasına izin verilmeyecek bir suç nedeniyle 16 yaşında bir çocuk tutuklandı. Üstelik CMK.nun 100. maddesinde yazılı koşulların hiç birisi olmadığı halde.

Hepimiz biliriz, 16 yaşında bir çocuğun yapabileceği en ağır eylem kastını aşan ağır söz söylemek ve kaçabileceği en uzak yer de evinden başka yer değildir. En ağır sözünün yaralayacağı kişi de ailesinden başka kimse değildir.

16 yaşındaki bu çocuğun sözünden Türkiye Cumhuriyeti devleti korktu ve tutuklandı, cürmünden bir santim fazla yer yakamayacak bu çocuk. Şimdi yargılanıyor, belli ki Adalet Bakanı da çekinmiş 16 yaşında bir çocuğun söylediklerinden.

Bizler tam nasıl olur da 16 yaşında bir çocuğun sözleri koca devleti korkutur derken geçen hafta Ayvalıktan aldık haberi. Gaziantep emniyeti Ayvalık’ta 12 yaşında tehlikeli bir çocuk saptamış Cumhurbaşkanına hakaret eden. Onu da okul kıyafeti ve kitap, defteri, kalemiyle almış polis. Sonra emin olamamışlar, işlediği suçun “farik ve mümeyyizi” olup olmadığına dair rapor alınması için Balıkesir’e sevketmişler Cumhuriyetin savcısı eliyle.

Türkiye tarihi son yıllarda yargı eliyle yazılıyor. Devlet, yeni Türkiye yargı eliyle şekillendiriliyor. Dünyanın hiçbir yerinde yargı bu kadar büyük günahı kaldıramaz. Dünyanın hiçbir yerinde çocukların devleti tehdit ettiği izah edilemez, tıpkı sapanla taş atan çocuklarda olduğu gibi. Cumhurbaşkanının ne iş yaptığını bile bilmeyen 12 yaşında bir çocuk nasıl olurda Cumhurbaşkanına hakaret edebilir.

Ya da 12 yaşında bir çocuğun dahi kendisiyle uğraşan bir devletten umudunu kesecek kadar ağır şeyler mi oluyor memleketimizde.

Çocuklarımız karakollarda, cezaevlerinde değil parklarda, mahallelerinde ve kendilerini güvende hissettikleri güzel günlerde yaşasınlar. Çocuklarımıza mutluluğu vermek bizim yükümlülüğümüz. Çocuklarımıza kıymasınlar, çocuklarımıza kıyılmasına izin vermeyelim.

Çocuklarımız “düşe kalka, oynaya güle” büyüsünler.

Ne mutlu ki çocuklarımız yolsuzluklara karşı duyarlı davranabiliyorlar.

Onlarla gurur duyduğumuzu ve çocuklarına, yurttaşlarına, muhaliflerine düşman olan bir ülke istemediğimizi, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı, yargıcın tarafsızlığı ilkeleri ile temel hak ve özgürlüklerin esas alındığı bir Türkiye istediğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz.

Mustafa Karadağ
Yargıçlar Sendikası Başkanı