DANIŞTAYIN 148. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ VE İDARİ YARGI GÜNÜ HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI

DANIŞTAYIN 148. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ VE İDARİ YARGI GÜNÜ HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI

Hukuka bağlı bir idare anlayışının oluşması ve bireyin özgürlüklerinin güvence altına alınması için örgütlenmiş olan Danıştay ilk defa 1868 yılında Şuray-ı Devlet adıyla kurulmuş, o tarihten bu yana idarenin eylem ve işlemlerinin hukuka uygunluğunun denetlemenin yanında; yürütme organı tarafından gönderilen kanun tasarıları, kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz, şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında düşüncesini bildirmek, tüzük tasarılarını incelemek, idari uyuşmazlıkları çözmekle görevlendirilmiştir.

Danıştay, gerek 1961 Anayasasında gerekse 1982 Anayasasında yüksek mahkeme olarak sayılmakla birlikte, 1982 yılında, ancak askeri darbe yönetiminin etkisi altında hazırlanan Anayasa henüz yürürlüğe girmeden faaliyete başlayan Bölge İdare, Vergi ve İdare Mahkemelerinin çalışmaya başlamasından sonra dereceli yargı sisteminin kurulmasıyla yüksek mahkeme vasfını pekiştirmiştir.

"idari yargı bağlamında “sıkıysa gelin uygulayın” noktasına demir atmış durumdayız"

Bugünlerde değiştirilmesi gündemde olan Anayasanın 125.maddesinin giriş tümcesi olarak yazıldığı üzere, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açık olması gerekirken, bu Anayasa hükmünün hemen devamından başlamak üzere Anayasanın diğer maddelerinde ve özel Yasalarda yer alan düzenlemeler ile idari yargı yetkisinin kısıtlandığı, sınırlandığı gerçeğinin yanında; idari yargıç ve Danıştay savcısı meslektaşlarımızın binbir emekle ve yaşamları pahasına verdikleri kararlar hiçe sayılmakta, Yeni Türkiyenin kriminal gündem yoğunluğu içerisinde idari yargı bağlamında “sıkıysa gelin uygulayın” noktasına demir atmış durumdayız.

"Oğlan bizim kız bizim" göndermesi!

Çığ gibi büyüyen hukuk tanımazlık ve dinmek bilmeyen aymazlık “oğlan bizim kız bizim” derken, bugünlerde kokteyllerle ve sempozyumlarla kutlanan, mesleki sunumlar ile akademik dünyaya koridor açılan idari yargı gününün hemen ardından meslektaşlarımız, 2006 yılında, yine bir idari yargı günü kutlamasından sadece bir hafta sonra, 17/05/2006 tarihinde gerçekleşen menfur bir saldırıda yaşamını yitirerek görevi başında iken aramızdan ayrılan Danıştay Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in acı hatırası ile yapayalnız kalmaya mahkum edilecek; bir sonraki idari yargı gününe kadar başına herhangi bir iş gelmemiş bilim dünyasının emekçilerinin ürettikleri eserlerden yararlanarak ulus adına yargılama yapmaya devam edeceklerdir.


Kuvvetler ayrılığının askıya alındığı şu günlerde....


Kuvvetler ayrılığının fiilen askıya alındığının pervasızca ilan edildiği şu günlerde, reklam aralarında gösterime giren tanıtımlar gibi, yeniden ancak, alışık olduğumuz türden çıkışlar eşliğinde demokratik ve laik Cumhuriyetin içinin boşaltılmaya çalışılmasına inat, idari yargı emekçileri görevlerini yapmakta çekingenlik göstermeyeceklerdir.

Danıştayın 148. kuruluş yıldönümünü ve idari yargı gününde yargıçlar ve savcılar için, Anayasada ifade edilen teminatın eksikliği, coğrafi teminatın olmayışı ortada iken; çoğunluğu meslektaşlarının oyu ile göreve gelmiş HSYK'nın yürütme organının memnuniyetsizlik yazısını soruşturma talimatı olarak telakkisine tanıklık etmekteyiz.

Gelişen insan hakları anlayışının idari yargılama faaliyetini ön plana çıkardığı, güçlü idare karşısında birey özgürlüklerinin ancak idari yargı yerlerinin kararları ile güvence altına alındığı ortada iken; geride kalan zamanda, her defasında, iş yükünün hafifletilmesi gibi, ne demek olduğunu söyleyenlerin bile çok anlamadığı bir bahane etrafında Danıştay üye sayısı ve daire örgütlenmesi değiştirilmiş, amacın elde edilemediğinin anlaşıldığı zaman bu tekrarlanmıştır.

Yargının ele geçirilmek istenen bir mevzi gibi görüldüğü ve uçan halıya dönüştürülerek araçsallaştırıldığı bu süreçte her geçen gün bir öncekinden geriye gitmiş olsa da her türlü olumsuzluğa rağmen, idari yargıç ve Danıştay savcısı meslektaşlarımızın İdari Yargı Günü’nü ve Danıştay’ın Kuruluş yıldönümünü kutluyoruz.