BASIN KONSEYİ BAŞVURUSU

BASIN KONSEYİ BAŞVURUSU

BASIN KONSEYİ BAŞVURUSU

BASIN KONSEYİ BAŞVURUSU

BASIN KONSEYİ'NE

BAŞVURUCU : Yargıçlar Sendikası
Cihan Sokak, 29/10, Sıhhıye, Ankara

ŞİKAYET EDİLEN : 1- Sabah Gazetesi
Barbaros Bulvarı, No:153, Cam Han, Kat:5 Beşiktaş İstanbul

2- www.sabah.com.tr
3- Sevilay Yükselir

KONU : 23.7.2014 tarihli Sabah Gazetesi'nin 9 ncu sayfasında "Sevilay Yazıyor" isimli köşede, Sevilay Yükselir'in, "YARSAV Cemaat el ele güzel günlere!!!" başlıklı olan ve
http://www.sabah.com.tr/…/yarsav-cemaat-el-ele-guzel-gunlere linkinde de yayımlanan Basın Meslek İlkelerine aykırı yazısı hakkında kınama kararı verilmesi

AÇIKLAMALAR

Sabah Gazetesi köşe yazarı Sevilay Yükselir, Sabah Gazetesinde 23.7.2014 tarihinde yayımlanan ve www.sabah.com.tr internet sitesinde de yer bulan yazısında, Basın Meslek İlkelerine aykırı hareket etmiştir.

Yeterli araştırma, inceleme veya soruşturma olanağı varken, bu yollara başvurmadan ele alınan konu tek yanlı haberleştirilmiş, gerçekler bütünüyle gözardı edilerek, halkın gerçekleri öğrenme hakkı çiğnenmiş, hukuki, insani ve vicdani değerler dışlanmış, örgütümüz ve örgüt faaliyeti kapsamında ortaya konulan çalışmaya açıkça saldırılmış ve örgütümüz ile bu çalışmamız karalanmış, çalışmamız kapsamında yer alan kişilere açıkça saldırı niteliğinde ifadeler kullanılmış, hukuk dışı biçimde örgütümüz ve örgüt çalışması dedikodunun da ötesinde dayanaksız biçimde bir cemaatle gerçekdışı biçimde ilişkilendirilmeye ve bu şekilde ayrıca karalanmaya çalışılmış, bu içerikteki yazı ile basının saygınlığı da zedelenmiş, tüm bu durumlar Basın Meslek İlkelerine aykırılık oluşturmuştur.

Ortaya çıkan bu aykırılıkların boyutu gözetildiğinde, şikayet edilenlerin kınanması için bu başvurunun yapılması gerekmiştir.

1 – Bilindiği üzere 2014 yılı Ekim ayında HSYK üyelik seçimleri yapılacaktır. Bu seçimlerde cemaat ve hükümet dahil hiç bir güç odağının etkisinde kalmayacak, yargıyı yöneten değil yargıya güvence oluşturacak, tam bağımsız yargı için var olacak HSYK konusunda, YARSAV ve Yargıçlar Sendikası görüş birliğine varmış ve eşit biçimde ortak çalışma başlatılmıştır. Tüm çalışmalar eşit ve birlikte yürütülmüş, bu bağlamda kararlar birlikte alınmış ve adaylıklarla ilgili karar da her iki örgüt tarafından birlikte açıklanmıştır.

2- Kısa adı YARSAV olan Yargıçlar ve Savcılar Birliği, yargıç ve savcıların da üye olabildiği dernek statüsündeki mesleki örgütlenmedir. Yargıçlar Sendikası ise, ülkemizde halen yargıç ve cumhuriyet savcıların üye olduğu tek sendikadır. Her iki örgütün amaçları arasında, yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesinin, yine hukukun üstünlüğü, etkinliği ve egemenliğinin sağlanması da yer almaktadır.

3- Her iki örgütün yargı bağımsızlığı ve yargıç kimliğini esas aldığı ilke ve değerler çerçevesindeki çalışmalarında; düşüncesi, aidiyeti, mensubiyeti nedeniyle kimsenin ne korunacağı ne dışlanacağı, sadece yargıç kimliğiyle var olanlarla, yine yalnızca hukuka gönül vermiş olanlarla birlikte hareket edileceği, açıkça ifade edilmiştir. Cemaat denilen yapılanmayla hiç bir biçimde temas dahi sağlanmamış, bu durum dile dahi getirilmemiş; Adalet Bakanlığının yeni HSYK için yaptığı öneriler ise bağımsız yargının varlığı için doğru görülmeyip geri çevrilmiştir.

4- Yapılan çalışmalar sonrasında adli yargıya ilişkin onbir kişilik aday listemiz 20.7.2014 tarihinde basın yoluyla açıklanmış, listemizin öne çıktığı ve büyük destek bulduğu bir dönemde, adaylarımızın kişisel ve mesleki haklarına ve örgütlerimize yönelik gerçek dışı ve saldırı niteliğindeki bu yayının yapılması dikkat çekici olmuştur.

Adaylarımız ve HSYK da yapmak istediklerimiz hakkında, sosyal, yazılı, görsel medyada her türlü soruya açık olmamıza rağmen, hiç bir araştırmaya gidilmeden vur-geç biçiminde tek yanlı haber yapılması karşısında, her ne kadar düzeltme ve cevap hakkının kullanılması süreci de başlatılmış ise de, yanıt hakkımızın anında kullanılamaması nedeniyle bu durum, düzeltme ve cevap hakkından amaçlanan etkin yararı da ortaya çıkaramamaktadır.

5- Tüm adaylarımız, isimleriyle değil, savunulan ilke ve değerlere bağlılık ve duruşlarıyla aynı nitelikteki adaylar içinden belirlenmiştir.

Şikayet konusu yazıda, açıklanan adaylarımızdan Levent Ünsal, Mustafa Bağarkası ve Murat Aydın'ın cemaat bağlantılı, paralel yapı tarafından desteklenen adaylar olduğu, bunun ismi açıklanmayan bir haber kaynağınca belirtildiği ifade edilip, bu durumun kanıtı olarak ta; Levent Ünsal'ın balyoz davasında onama isteyen tetkik hakimi olduğu, yine YARSAV seçimlerinde en çok alan kişi olduğu, Mustafa Bağarkası'nın ÇHD davasına bakan ve tahliye kararı vermeyen yargıç olduğu, Murat Aydın'ın ege bölgesinde HSYK seçimleri için geniş katılımlı toplantı yapabildiği ifade edilerek, gerek adaylarımıza, gerek aday belirlemeye yönelik çalışmalarımıza ve gerekse de örgütümüze yönelik açık bir saldırı ve karalama yoluna gidilmiştir.

Balyoz olarak adlandırılan davada Yargıtay 9 ncu Ceza Dairesince, temyiz incelemesi sırasındaki rapor için, adayımız Levent Ünsal'ın da aralarında yer aldığı sekiz tetkik hakimi görevlendirilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Savcıları ya da Anayasa Mahkemesi raportörleri kendi görüşlerini de incelemelerine yazarken, bu tetkik hakimlerinin görevinin sadece özet yapmak olduğu unutulmamalıdır. Levent Ünsal da davadaki 1200 klasörden sadece görevlendirildiği bölüm hakkında özet hazırlamış, kendi görüşüne yönelik herhangi bir ifadeye, bu raporunda görevi gereği yer vermemiştir. Adayımız, Yargıtay üyesi statüsünde olmadığı için de zaten Yargıtayda onama kararı veren kurul içinde de değildir. Adayımız Levent Ünsal'ın raporunda onama istediği, bu nedenle cemaatçi olduğu ileri sürülerek, gerçekle bağdaşmayan açık bir karalama ve saldırı yapılmaktadır. Kaldı ki ileri sürenlerin aksini belgelemeleri gerekmektedir ki, belgelenecek böyle bir durum da zaten söz konusu değildir. Mesleki dosyasıyla da yargıç kimliği ile öne çıkan bir adaydır. YARSAV seçimlerinde en çok oy alması ise, mesleki bir örgütün genel kuruluna katılanların gösterdiği teveccühtür.

İstanbul Yargıcı Mustafa Bağarkası, baktığı her davada ve mesleğinde hukukçu kimliği sergilemiş, olup, bu durum mesleki dosyasıyla ortadadır. Sonradan görevlendirildiği ÇHD davasında da sınırlı süre görev yapmış, davayı sonlandırma olanağı sağlanmamış, bu davada da aykırı bir duruşu ortaya konulmamıştır. Davanın tarafları dahi aksini ileri sürmemiştir.

Karşıyaka Yargıcı Murat Aydın, her yönüyle ilkesel duruş sergileyen bu nedenle sürekli hedef olan takdir toplayan bir meslektaşımızdır. Bu durum mesleki dosyasıyla ortadadır.

Örgütümüz tarafından açıklanan adaylarımızın karalanması ve cemaat bağlantısı varmış gibi gerçek dışı haber yapılması, basın meslek ilkelerine, basın özgürlüğüne ve hukuk devleti kurallarına aykırıdır.

Bu adayların kesin cemaatci olduğu gibi ifadelerin kullanılarak, bu çalışmanın içinde olan çok örgütümüze açık bir saldırı yapılmıştır. On birkişilik listede yer alan başka cemaatci isimlerinde olduğu, onların da daha sonra açıklanacağı da ayrıca ifade edilerek, saldırıda sınır tanınmamıştır.

6- Yazıda seçimlere iki ay varken, cemaatin bu listeyi açıklattığı, bu yolla cemaat tarafından ön yoklama çekildiği, bunun sonucuna göre b planının devreye sokulacağı ifade edilmektedir.

Bu anlatımda; listeyi açıklayan örgütümüzün bu yolla ayrıca doğrudan cemaatle işbirliği içinde olduğunun, hukuk dışı bir yapılanmayla birlikte hareket ettiğinin, adayların da bu çerçevede belirlendiğinin ileri sürülmesinin bile ötesinde, bu durum kesinmiş gibi belirtilmektedir ki, her durumda bu anlatım, gerçeğe ve Basın Meslek İlkelerine de aykırıdır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, Basın Meslek İlkeleri'ne aykırı eylem nedeniyle Basın Konseyi Yüksek Kurulu tarafından kınama kararı verilmesi koşulları oluşmuştur.


SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle;

Şikayet edilenler hakkında Basın Meslek İlkelerine aykırı davranışları nedeniyle KINAMA kararı verilmesi hususu,

Arz ve talep olunur. 24.7.2014

 

Ömer Faruk EMİNAĞAOĞLU
Yargıçlar Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı